Yayla Yolları Taştan...

Yayla Yolları Taştan...

İNEGÖL/*/KÜLTÜR PARK

11 Eylül 2008 Perşembe

Mü'minin niyeti amelinden hayırlıdır.

Kâdı İyâz’ın Şifâ–i Şerîf’inde, şöyle bir kıssa anlatılır: Horasan krallarından ve komutanlarından bir zât, vefatından sonra rüyâda görülür. Kendisine, “Allah sana ne yaptı ve nasıl muâmelede bulundu?” diye sorulur. O da,– Allah beni bağışladı. Bana bağışlama muamelesinde bulundu, diye cevap verir. Bunun üzerine, – Allah hangi amelinden ötürü seni bağışladı? diye sorulur? O da, – Amelimden ötürü değil; niyetimden ötürü Allah beni bağışladı, der ve bunun mânâsını şöyle anlatır: Bir gün başlarında bulunduğum ordumu teftiş etmek üzere bir tepenin üstüne çıkmıştım. Ordumun çokluğunu ve ne dersem yapacakları bir durumda olduklarını görünce kibirlenmek ve gururlanmak yerine içimden şunu geçirdim: “Keşke, bu ordumla birlikte Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem zamanında yaşasaydım da, Uhud gibi savaşlarda bu ordumla O’nu korusaydım ve O’na yardımcı olsaydım.” İşte Allah, beni bu niyetimden ötürü bağışladı. Bundan anlaşılıyor ki, hadîs–i şerîfin haykırdığı “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.” (Tirmizî, zühd, 17) hükmü, gerçekten çok parlak bir hakikattir. Bu hakikat elbette ki günümüzde de geçerliliğini devam ettirmektedir. Yeter ki, bizler elimizdeki imkânları değerlendirdikten sonra, bununla yetinmeyerek kalbimizi niyet plânında “gerek zaman gerekse mekân bakımından bütün insanlığa hitap edecek ve bütün dünyayı kucaklayacak bir şekilde” devreye sokalım ve yüce tevhid hakikatinin bütün gönülleri fethetmesi ve küfür ile şirkin her türlü etkilerinin sönmesi için yüce bir himmete ve geniş bir niyete sahip olalım.

Hiç yorum yok: