Yayla Yolları Taştan...

Yayla Yolları Taştan...

İNEGÖL/*/KÜLTÜR PARK

14 Şubat 2011 Pazartesi

Kıymetini bilemedik Efendim

Şefaat hazinenden bahşettin ümmetine
Maalesef hissemizi alamadık efendim
Gafletimiz diz boyu muhtacız himmetine
İstikamet üzere olamadık efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim

Âlemi teşrif ettin nurunla rahmetinle
Yeryüzünde Muhammed Arş’ta ism-i Ahmet’inle
Ünsiyet kuramadık cehdinle zahmetinle
Hikmetini arayıp bulamadık efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim

Senden olan zerrenin biçilmezken pahası
Sırt çevirdik ikrama yok mu dedik dahası
Sarhoş etti kalpleri dünyanın rayihası
O mübarek kokunu alamadık efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim

Mukaddes emaneti bizler talan eyledik
Sen doğru ol dedikçe bizler yalan söyledik
Kaybettik aslımızı kimiz, neyiz neyledik
Kimliğimize karar kılamadık efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim

Hâkim kıldık hayata arzu, istek, hevayı
Değerler altüst oldu unutunca davayı
Terk ettik tefekkürü büyüttük masivayı
Ruhunun çeşmesinden dolamadık efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim

Komşumuz aç susuzken yedik içtik doymadık
Mazlumların âhını  hissetmedik duymadık
Kardeşimizin yerine kendimizi koymadık
Ne saadeti, ne derdi bölemedik efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim

Müjdeler verdin kişi sevdiğiyle beraber
Hediyeydi lütuftu, kurtuluştu bu haber
Buna rağmen sevgide olamadık seferber
Muhabbet kapısını çalamadık efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim

Her kelam hayat buldu süzülünce dilinden
Emin olsunlar dedin dilinden ve elinden
Bizse kurtulamadık o riya vebalinden
Dosdoğru bir hizaya gelemedik efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim

Aşkına, hürmetine bu canı taşıyoruz
Kuluz bu yüzden haddi hududu aşıyoruz
Kaybetmedik yine de umutla yaşıyoruz
Affet n’olur yolunda ölemedik efendim
Biz senin kıymetini bilemedik efendim
Uğur Işılak

27 Eylül 2008 Cumartesi

YEŞİLALAN

İlçeye uzaklığı 4 km'dir. Nüfusu, 2000 yılı sayımına göre 619'dur. 1486 yılına ait arşiv kayıtlarında Çaykara ilçesi sınırları içerisinde gösterilen 4 köyden biri de Holayısa'dır. 1681 tarih li Avariz Defterinde belirtildiği gibi, önce Zeleka, XX. yy. baş larında Baltacılı ve daha sonra Kayran bu köyden ayrılıp muh tarlık olurlar. Coğrafi yapısı ne deniyle Yeşilalan’la Baltacılı köylerinin mahalleleri içiçedir. Yeşilalan'a bağlı mahalleler şunlardır: Bayramlı, Düziçi, Tatlısu, Terzili, Darboğaz, Tepebaşı, Kestanelik, Karşıyaka, Yayla, Orta ve Yenimahalle. 1959 sellerinden sonra 1965 yılında Van'a önemli sayıda aile göç etmiştir. Önceleri, bahçe tarımına oldukça geniş yer ayrılan köyde, bugün sınırlı ölçüde çay, fındık ve mısır üretimi yapılmaktadır. Bölgede dini alanda büyük üne sahip Hacı Ferşat Efendi'nin adına kurulan vakıf buradadır. Atatürk'e Kurtuluş Savaşı sırasında destek fetvasına imza atan Mehmet Kamil Efendi de bu köydendir. İlçe merkezine betonlanmış yolla bağlıdır; su, elektrik sorunu yoktur. Köyün yaylaları Kama, Çahmut, Tufa, Ançumah, Baçiha'dır.

11 Eylül 2008 Perşembe

Mü'minin niyeti amelinden hayırlıdır.

Kâdı İyâz’ın Şifâ–i Şerîf’inde, şöyle bir kıssa anlatılır: Horasan krallarından ve komutanlarından bir zât, vefatından sonra rüyâda görülür. Kendisine, “Allah sana ne yaptı ve nasıl muâmelede bulundu?” diye sorulur. O da,– Allah beni bağışladı. Bana bağışlama muamelesinde bulundu, diye cevap verir. Bunun üzerine, – Allah hangi amelinden ötürü seni bağışladı? diye sorulur? O da, – Amelimden ötürü değil; niyetimden ötürü Allah beni bağışladı, der ve bunun mânâsını şöyle anlatır: Bir gün başlarında bulunduğum ordumu teftiş etmek üzere bir tepenin üstüne çıkmıştım. Ordumun çokluğunu ve ne dersem yapacakları bir durumda olduklarını görünce kibirlenmek ve gururlanmak yerine içimden şunu geçirdim: “Keşke, bu ordumla birlikte Rasûlüllah sallallahü aleyhi ve sellem zamanında yaşasaydım da, Uhud gibi savaşlarda bu ordumla O’nu korusaydım ve O’na yardımcı olsaydım.” İşte Allah, beni bu niyetimden ötürü bağışladı. Bundan anlaşılıyor ki, hadîs–i şerîfin haykırdığı “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.” (Tirmizî, zühd, 17) hükmü, gerçekten çok parlak bir hakikattir. Bu hakikat elbette ki günümüzde de geçerliliğini devam ettirmektedir. Yeter ki, bizler elimizdeki imkânları değerlendirdikten sonra, bununla yetinmeyerek kalbimizi niyet plânında “gerek zaman gerekse mekân bakımından bütün insanlığa hitap edecek ve bütün dünyayı kucaklayacak bir şekilde” devreye sokalım ve yüce tevhid hakikatinin bütün gönülleri fethetmesi ve küfür ile şirkin her türlü etkilerinin sönmesi için yüce bir himmete ve geniş bir niyete sahip olalım.

28 Nisan 2008 Pazartesi

KERPİCİN ETKİSİ

Kerpicin etkisi Bir inkârcı, âlimin birine şu üç soruyu sorar: 1- Allah varsa bana göster. 2- Her işi Allah yaratıyor da neden suçlu ceza görür? 3- Şeytan ateşten yaratıldığı halde ona cehennem ateşi nasıl etki yapabilir? Âlim bu soruları soğukkanlılıkla dinler. Sonra da yerden bir kerpiç parçası alıp inkârcının başına vurur. Başı yarılan inkârcı soluğu mahkemede alır. Hâkim, âlime sorar: - Bunun başına kerpiç vurmuşsun öyle mi? - Bana üç soru sormuştu, ben sorularına karşılık kerpici vurdum. — Nasıl? — Anlatayım. Allah varsa bana göster demişti. Başının ağrıdığını iddia ediyorsa göstersin. İkinci olarak da her şeyi Allah yaratıyorsa suçlu neden ceza görsün dedi. Mademki niçin beni mahkemeye veriyor. Üçüncü olarak da ateşten yaratılan şeytana cehennem ateşi nasıl etki yapar diye sordu. Cevabını aldı. Topraktan yaratılan kendisine, yine topraktan olan kerpiç nasıl etki yapıyor? Bu cevaplardan sonra âlim beraat eder.

20 Ekim 2007 Cumartesi

ADALET

Adalet, idarecilerin süsü ve güzelliğidir * Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalıklara aldanmamalıdır. * Kulluk; her an Allahü teâlâya muhtaç olduğunu bilmek ve Onun Resulüne tam tâbi olmaktır. * Kur'an-ı kerim okunan eve bereket ve iyilik gelir. Melekler toplanıp, şeytanlar oradan kaçar. * Nafile ibadetlerin, farzlar yanındaki kıymeti, okyanus yanında, bir damla su gibi bile değildir. * Mal biriktirme hırsı olan kimseler, her zaman sıkıntı ve üzüntü içinde olurlar. * İhlas, dünya faydalarını düşünmeyip ibadetlerini yalnız Allahü teâlânın rızası için yapmaktır. * Dua, müminin silahıdır ve dinin direğidir. Göklerin ve yerin nurudur.* Allahü teâlâ günahları görür ve örter. İnsanlar ise, görmez ve söyler. * En büyük sermaye, Allahü teâlâya güvenip, insanlardan bir şey beklememektir. * Kim gülerek günah işlerse, ağlayarak Cehenneme gider. * Adalet, halkın dirliği ve düzeni; idarecilerin ise, süsü ve güzelliğidir. * Müminde, ihlas ve pişmanlık bulunursa, Allahü teâlâ onun bütün günahlarını affeder. * Eshab-ı kiram, sadece sohbet ile nihayetsiz kemalata vasıl oldular. * Elem ve üzüntü, ayrılık ve musibet, mademki Allahü teâlânın irade ve takdiri iledir. O halde Ondan gelen her şeye razı olmak lazımdır. * En büyük günahlardan biri de, insanlarla alay etmektir. * Ahireti verip dünyayı almak, yani Haktan halka yüz çevirmek akılsızlıktır. * İnsanlar arasında bulun, fakat kimseye yük olma! * Akıllı kimse, korktuğu başına gelmeden önce, onun çaresine bakar. * Lüzumsuz şeylerin peşinden koşan, lüzumlu şeyleri kaçırır. * Günlerin hayırlısı Cuma, ayların hayırlısı Ramazan, amellerin hayırlısı da vaktinde kılınan namazdır. * Tedbirini aldıktan sonra, Allahü teâlânın takdirine bağlanan, tevekkül sahibidir. * Anaya-babaya itaat etmek, büyük günahlara kefarettir. * Bir kimse, cahil iken varlıklı olduğu halde, âlim olunca muhtaç hâle düşebilir. Eğer rızk akla ve ilme göre verilseydi, hayvanlar cehaletleri sebebiyle helak olurlardı.